20 Ağustos 2009 Perşembe

Eyvah Patron Geliyor!

Bilemiyorum başka şirketlerde durum nasıldır ama bizim şirkette patron gelirken bir "hazrol" durumu mevzu bahis. Bakınız gelişmeler şöyle...
  1. Şirkette sabahları en önemli şey patronun peyniri, zeytini ve şokellasının olup olmadığı ile gazetesinin masasında bulunup bulunmadığıdır. Eksikler itina ile giderilir. Gazete, kimse ona dokunmadan masaya konur. Üzerinde toz varsa silinir. (Abarttım ama olabilir bu yani burada...)
  2. Genellikle 10:00 - 10:30 civarı şirketimize teşrif eden Hz. Patron gelmeden bir süre önce telefon ile kahvaltı talebini belirtir. Eğer ekstra bir şey istiyorsa onu da söyler, patates kızartmasıdır, lop yumurtadır vs. Allah'tan şirkette bir yemek insanı var da kahvaltıyı hazırlıyor.
  3. Kahvaltı hazırlığı ile eş zamanlı olarak şirket şoförlerinden biri garaja inip beklemeye başlar, bu bekleyiş ortalama 10 dakika sürer. Patron arabasını park etmiyor çünkü. Garaja kadar geliyor ve ortaya bırakıyor. Bu tip detaylarla uğraşmak onun işi değil.
  4. Patron şirkete ulaşır. Kapıyı kırarcasına çalar ki bunun neden olduğunu hiçbir zaman anlamış değilim. Kapıyı açana ve odasına gidene kadar önüne çıkan herkese homurdanarak günaydın der. Bunu yapıyor Allah'ı var.
  5. Kahvaltı süresince kendisine soru sormak mümkün değildir. Kahvaltı bitecek, sigara yakılacak ki ondan sonra iletişime geçilebilsin. Bu esnada gaflet ve delalet içinde olanlar fırça yer.
Bu yazılanlar şaka değil. Belki başka şirketlerde de yaşanıyordur. Kendilerinden haber alamadığımız kaderdaşlarımız, biz buradayız. Eğer siz de her gün bu ve benzeri felaketlerden sonra sağ kalabiliyorsanız birbirimize ulaşalım. Dünyada hala yaşamak için bir umut var!!!

1 yorum:

  1. şimdi öncelikle çok tebrik ederim kardeşim içimizdekileri yansıtmışsın patronlara karşı. sonralıkla yeni açtığın blogun yayın hayatına uzun yıllar devam ederim umarım. yazmaya devam et ki güzel yazılarınla boşlukları dolduralım.

    rastgele.

    wanderer...

    YanıtlaSil